Yaklaşık yarım asırdır süren terör sorununun sona ermesinin eşiğindeyiz. 8 aylık "Terörsüz Türkiye" süreci, terör örgütü PKK'nın kendini feshetmesiyle önemli bir aşamaya ulaştı. Bu gelişme, ülke genelinde büyük bir sevinç ve umut dalgası yarattı. Uzun yıllar boyunca PKK/YPG'nin şiddet eylemleriyle mücadele eden Türkiye, artık barış ve istikrar dolu bir geleceğe odaklanabilir. Terörün getirdiği ekonomik ve sosyal yükün azalması, ülkenin kalkınma hedeflerine daha hızlı ulaşmasını sağlayacak. Bu tarihi adımın kalıcı olması için, devlet ve millet iş birliğinin sürdürülmesi büyük önem taşıyor. Terörün köklerinin tamamen kazınması için toplumsal iyileşmeye odaklanan çalışmaların da ivedilikle başlatılması gerekmektedir. Hükümetin bu konudaki hassasiyeti ve kararlılığı, ülkenin geleceği için umut verici bir işarettir.
AK Parti'den Karara Tepki
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, PKK'nın fesih kararını "Terörsüz Türkiye yolunda çok önemli bir eşik aşılmıştır" sözleriyle değerlendirdi. Terör örgütünün silahları bırakma ve kendini feshetme kararının, illegal yapıların sonlandırılması ve tasfiyesi için önemli bir adım olduğu vurgulandı. Ala, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin iradeleri sayesinde "Terörsüz Türkiye" hedefinin kararlılıkla takip edildiğini belirtti. Sürecin yönetimi için gerekli mekanizmaların işletileceğinin de altı çizildi. Türkiye'nin geleceği için atılan bu önemli adımın, ülkenin istikrarına ve kalkınmasına büyük katkılar sağlayacağı düşünülüyor. Ancak, tam anlamıyla terörün sona ermesi için sürekli takip ve gözetim şarttır. Olabilecek yeni gelişmelere karşı hazırlıklı olmak da hayati önem taşıyor.
'Terörsüz Türkiye' Hedefine Doğru
AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı ve Ahmet Büyükgümüş de PKK'nın kararına ilişkin açıklamalarda bulundu. Yazıcı, "Terörsüz Türkiye" hedefinde önemli bir eşiğin geride bırakıldığını belirterek, "Devlet-millet kaynaşmasıyla 'Terörsüz Türkiye' sürecine sahip çıkmak hepimizin görevidir" dedi. Büyükgümüş ise, Türkiye'nin terörle mücadelesinde tarihi bir eşiğin daha geçildiğini vurgulayarak, "Milletimizin birliği ve kardeşliği için kritik bir dönüm noktasındayız" ifadelerini kullandı. Her iki yetkili de, sadece silahların bırakılmasının değil, terörü besleyen tüm yapıların ve zihniyetin de ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti. Bu sürecin sağlıklı ve istikrarlı bir şekilde ilerlemesi için, devletin tüm birimlerinin süreci titizlikle takip etmesi büyük önem taşımaktadır. Bu sürecin başarılı bir şekilde sonuçlanması, hem Türkiye'nin hem de bölgenin geleceği için umut vaat etmektedir.